Gün 1
Çarşamba 9 Nisan 2014 tarihinde 08:00 de, grup Bodrum’da Oasis’te bir araya geldi ve Selçuk için otobüse bindik. Yolda aldıklarımız ve Selçuk’ta bize katılanlarla 26 kişi olduk.
Aziz John Bazilikası, Selçuk
Selçuk’a ulaştığımızda ilk durağımız St John Bazilikası oldu. Depremler nedeniyle daha önce hasar görmüş yapılar bulunduğundan İmparator Jüstinyen ve eşi Theodora, MS 6. yüzyılda 3 nefli ve 6 kubbeli, haç fomunda yeni bir bazilika inşa ettirerek bunu Havari St John’a adamıştır. Daha fazla bilgi için, bakın www.muze.gov.tr / stjean Hero3A üyesi ve bu gezi için rehber Semih Adıyaman, grup ile bazilikanın birçok özelliğinin bilgisini paylaştı.

Arkadaslar bak! – Semi Bey explaining St. John’s Basilica to a rapt Hero3A audience 
St John’s Basilica – Semi Bey’in ogretimi! 
St. John’s Basilica, Selcuk 
St. John’s Basilica, Selcuk 
St John’s Basilica
Meryem Ana Evi
Sonra, Meryem’in Evi, Meryem Ana evine gittik. Meryem’in hayatının son yıllarını bu evde geçirmiş olduğu söylenir. Semih Bey, Hıristiyanlar ile Müslümanlar için kutsal olan bu mekanın tarihini ve önemini açıkladı. Hacılar kilisenin altındaki duvara mesajlar bırakmak ve dua etmek için dünyanın her yerinden geliyor. Daha fazla bilgi için, bkz www.wikipedia.com

Entrance to Mary’s House 
House of the Virgin Mary 
Semih Bey’in dersi 
Merymana – disarda 
The Message Wall at Mary’s House
Şirince
Meryem Ana’nın Evinden sonra Şirince’yegittik. Şirince’nin darsokaklarında dolaştıktan sonra mükemmel bir ortam olan Gullu Konaklari ‘nda(www.gullukonak.com) hak ettiğimiz lezzetli bir yemeğin tadını çıkardık. Öğle yemeğinden sonra, otobüse doğru geri dönerken alışveriş içinbol zamanımız oldu.

A Stroll in Sirince – hava cok guzeldi 
Hotel Kalehan 
Afiyet olsun – tekrar! 
Relaxing in the garden at Gullu Konaklari
İsabey Camii , Selçuk
Ikindide Selçuk’a geri döndüğümüzde, İsabey Camii’ni ziyaret ettik. 1374 – 1375’de, inşa edilen cami, Anadolu Beylikleri’nden kalan mimarlık sanatının en eski ve en etkileyici eserlerinden biridir . 19. yüzyılda , aynı zamanda bir kervansaray olarak kullanılmıştır . Mustafa Koçyiğit (caminin emekli imamı ) tarihini ve caminin özelliklerini açıkladı ve bize caminin daha önceki zamanlara ait fotoğraflarını gösterdi. Daha fazla bilgi için , bkz www.wikipedia.org .

The View of Isabey Camii from St. John’s Basilica (Selcuk) 
Isabey Camii in earlier times 
Everybody back on the bus!
Kalehan Otel , www.kalehan.com – – Selçuk’taki otele geldikten sonra, akşam yemeğine kadar dinlenmek için serbest kaldık.
Gün 2
Efes
09:00’da, dinlenmiş ve kahvaltı etmiş olarak, tekrar otobüse bindik ve Efes için yola çıktık.. Bize Efes Müzesi emekli küratörü arkeolog Cengiz İçten eşlik edeceği için ayrıcalıklı idik. Normalde halka açık olmayan bölgede özel rehberli geziye götürüldük. Pek bilinmeyen yollar boyunca yürürken , Cengiz Bey birçok antik mozaik taşlarını ve yerde duran cam parçalarını gösterdi. Tabii ki sonra , hepimiz bunlardan bulmaya çalışarak yere bakıyorduk. Sonra Bob inanılmaz bir duvar sanatı parçası buldu …….. ! Efes Evlerinin içinde , Cengiz Bey koruyucu çatı dahil olmak üzere evlerin kazı ve korunmasının 11.000.000 $’a mal olduğun anlattı !

Cengiz Icten 
Cengiz Bey’in dersi 
Then Bob found that wall art…! 
Close-up of the treasure 
Plumbing problems 
The terraced house and walkways 
The mosaics are original 
And there are more houses under here! 
Inside the Efes Evleri 
Manzara guzeldi!
Davutlar , Kuşadası
Bodrum dönüşü Kuşadası yoluyla Davutlar Değirmen Restaurant’ta gittik. Bir parkta yer alan bu restoran organik gıda ve üretim konusunda uzmanlaşmış olup tüm yıl açıktır. Yapı tarzı geleneksel ve açılış tarihi 1995’dir. Bazı üretimleri dükkanlarından satın alınabilir . Daha fazla bilgi için , bkz www.degirmenltd.com

Afiyet olsun – tekrar! 
The organic produce shop at Degirmen Restaurant 
Efes – ozel tur!
Otobüste, dinlenme, bizim için çok eğlenceli ve ilginç geçen iki gün hakkında düşünme ve ayrıca detaylı planlama ve gezi organizasyonu içinde tüm zor işleri yapan Linda Bennett ve Semih Adıyaman’ı alkışlama fırsatı bulduk.
Photos by Helen Franklin and John Carden
Text by Helen Franklin – translation by Vivian Kohen





























