Hamdi Topçuoğlu’nun yeni kitabının tanımı

Karya’dan İyonya’ya – Güneşli Yağmurlar Ülkesi
14 Mayıs 2012
İçten ve aydın kişiliğiyle katıldığı her etkinliğe renk ve bilgi katan değerli H3A üyesi Bodrum Kent Konseyi Başkanı, eğitimci, yazar ve şair Hamdi Topçuoğlu’nun yeni kitabının tanıtımı Bodrum Ticaret Odasının toplantı salonunda yapıldı.   Selçuk Şahin, Ludmila Denisenko, Kadir Vargı, Semih Adıyaman ve Güler Bener konuşmalarıyla kitabı değişik açılardan irdeleyerek dinleyicilere etkilendikleri özelliklerini açıklarken, Hamdi Topçuoğlu’nun çok yönlü kişiliği üzerinde de durdular.

Açılış konuşmasını yapan Selçuk Şahin, Karya’dan İyonya’ya adlı kitabı okumanın yaşadığımız yöreyi daha iyi tanımamıza ve daha çok tadına varmamıza yardımcı olacağını söyledi.  Selçuk Bey,  Hamdi Bey’i tanıdıktan sonra Bodrum’a farklı bir gözle bakmayı öğrendiğini ve Stratonekeia’dan Lagina’ya bir çok ören yerinin değerini anlayarak oralara sonradan defalarca gittiğini anlattı.

İkinci konuşmacı, Ludmila Denisenko, Hamdi Bey’in daha önce tanıdığı insanlardan çok farklı ve kendine özgü olduğundan bahsetti. Derin entelektüel yapısına rağmen aynı zamanda bir halk insanı olmasını, ulaşılmaz görünenlerle yakın ilişkiye girebilmesini buna örnek olarak gösterdi. Kitabın başlığı da dahil olmak üzere tüm kitap boyunca doğa betimlemelerini beğendiğini belirten Ludmilla, yazarın “perkitmek, aparmak” gibi günümüzde kullanılmayan sözcükleri eklemiş olmasına dikkat çekti. Ludmilla, ayrıca, kitabın efsaneler ve arkeolojik bilgilerle donatılmış zenginliğine Hamdi Bey’in harikulade şiirlerinin de büyük katkısı olduğunu ifade etti.

Kadir Vargı, Hamdi Topçu’nun Ege hakkındaki metinlerinin kendisini nasıl Karadeniz Bölgesinde geçen çocukluğuna götürdüğünü anlatırken duygulandı ve izleyicilere duygusal anlar yaşattı.  Sözlerini kendi yazdığı bir şiirle bitiren Kadir Bey Hamdi Bey’in yazılarının nasıl esin kaynağı olabileceğini göstermiş oldu.

Semih Adıyaman, Hamdi Bey’in yazılarını Claude Lelouche filmlerine benzetti. Bir gezgin bilgilenmek istediğinde arkeologların teknik ayrıntıya girdiğini, profesyonel rehberlerin teknik bilgiye biraz doğa bilgisi katarak bunu daha zevkli hale getirdiğini fakat Hamdi Bey’in bütün bunlara bir de edebiyatı eklediğini söyledi. Bu topraklarda yaşayan biriyle gezmenin ise en büyük keyif olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.

En son konuşmacı olan Güler Bener Hamdi Bey’in kitabını mavi yolculuğa benzetti.  Kitaptan tarihin yanısıra doğa tadı aldığını, yazarın yöreyi çok iyi bildiğini, doğayı çok iyi anlayıp anlattığını ve ayrıca Anadolu insanını da çok iyi anlayarak çok güzel bir Anadolu mozaiği çizdiğini vurguladı.  Şiirlerden etkilendiğini söyleyen konuşmacı, ilk öykünün annelere ithaf edilmesinden çok duygulandığını belirtti.

Konuşmacılardan sonra kürsüye gelen Hamdi Topçu, kitabın kapağını çizen Doç. Dr. Enis Timuçin ile kitabın yazım hatalarını düzelten Filiz Okat’a teşekkür ederek sözü onlara bıraktı. Gerek Enis Timuçin, gerekse Filiz Okat konuşmalarında Hamdi Bey’in hayatlarında ne kadar önemli bir rol oynadığından bahsettiler.

Tanıtım Hamdi Bey’in izleyicilerin kitaplarını imzalaması ve toplantı salonunun giriş bölümünde devam eden sohbetlerle son buldu.